Sezonun Son Grand Slam Turnuvası Amerika Açık 2012

2012 yılının son büyük şampiyonası geçen hafta bitti. Bu sefer seyrettiğim maçları anlatmak yerine genel olarak izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. Ben sert kortları ve bu kortlardaki oyunu çok seven bir izleyiciyim. US Open da benim en sevdiğim turnuvalardan bir tanesi. Bu turnuvada iki önemli oyuncu emekli oldu. Biri Amerikan tenisinin son büyük şampiyonu Andy Roddick, diğeri de kadınlar tenisinin önemli isimlerinden Kim Clijsters. Her iki oyuncuyu da seven ve birçok maçlarını izleyen biri olarak ikisini de emekli olmasına çok üzüldüm, özellikle Roddick’in 4. Tur maçında J.M. Del Potro ile olan mücadelesi hiç de emekli olacak bir oyuncu perfomansı değildi, daha birkaç yıl üst düzey tenis oynayabilirdi. Ama sanıyorum Roddick yıllardır süre gelen sakatlıklarla boğuşmaktan , istediği performansı gösterememekten dolayı çok yorulmuştu. Veda maçı çok duygusal sahnelere ve gözyaşlarına sahne oldu. He iki oyuncuyu da özleyeceğim.
Bu turnuvada Federer in yarı finalde Berdchy’e elenmesi Murray in şampiyonadaki şansını artırdı bence. Murray 5. Grand Slam finalinde Djokovic’i iyi bir oyunla yendi ve hak ettiği bir ünvana kavuştu. Ülkesine 76 sene sonra bir Grand Slam Şampiyonluğu armağan etmiş oldu. Ben sıkı bir Djokovic hayranı olmama karşı Murray’in kazanmasına çok sevindim, onun vakti gelmişti ve de kazandı. Kadınlarda ise hep söylediğimi bir kere daha söylüyorum: Sağlıklı ve formada bir Serena karşısında durabilecek bir kadın tenisçi yok! Azarenka finalde gerçekten elinden geleni yaptı, hatta son sette bir ara şampiyon olmasına 2 puan vardı ama işte tecrübe, zihinsel dayanıklılık ve büyük bir mücadeleci ruha sahip olmak Serena Williams’ın maçı çevirip şampiyon olmasını sağladı. Serena adına çok mutluyum, o da büyük sağlık sorunları yaşadı ve nasıl hızla toparlandı hep beraber görüyoruz.
Saat farkından dolayı maçların başlangıçlarına yetişip sonlarını kaçırsam da bu turnuvada da pek çok maçı, final maçları dahil seyretme şansım oldu. Rafael Nadal’ın turnuvadaki eksikliğini hissetmedim değil, o olduğu zaman hep daha heyecanlı oluyor maçlar.
Şimdi Davis Cup maçları devam ediyor ama tabi onu kabloda seyretme sansı yok. Arada birkaç maçı yakabiliyorum onun dışında önce Ekim’de İstanbul’da kadınlar sezon sonu şampiyonası,  Kasım ayında da Londra’da erkekler sezon sonu şampiyonası var. Bu iki şampiyonayı yerinden takip etme niyetimdeyim, izlediğim maçları fırsat buldukça yazarak buradan paylaşacağım. Herkese sevgiler, sporla dolu günler:)

Yorumlar

  1. Adsız2.11.12

    Daha çok yazmanı ve ara ara da fırsat buldukça geriye dönük yazılarının ingilizcelerini yazmanı bekliyoruz. Bu sayede takipçi listen daha da artacaktır...sevgiler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar