AMERİKA AÇIK'TA İTALYAN GECESİ


Bu yıl Amerika Açık son derece aksiyonlu ve sürprizli geçti. Daha turnuva başlamadan kadınlardaki en büyük favorilerden Sharapova dirseğindeki bir sakatlıktan dolayı turnuvadan çekildi. Zaten kadınlar tenisinde Serena Williams turu o kadar çok domine ediyor ki, onunla baş edebilen yada başabaş oynayabilen kadın tenisçi sayısı azalarak turnuva başlamış oldu. Bu arada Amerika'da kadınlar final maçı biletleri tek erkekler finalinden önce satılmış ve bitmiş. Bu başarı Serena Williams'a ait. Serena benim en sevdiğim sporcular içinde yer alan şahane bir atlet. Çoğu kişi onun güç tenisi oynadığını söylüyor sanki bu kötü birşeymiş gibi. Ben bir sporcunun fiziksel olarak da kuvvetli olmasını oldukça olumlu buluyorum. Ama Serena'daki bütün bu yeteneği, yılların adanmışlığını, çalışmasını, zihinsel gücünü, cesaretini, 21 Grand Slam şampiyonluğuna rağmen tenise duyabildiği bu büyük sevgisini ve sonuçtaki başarısını "kuvvetli kadın" şeklinde özetlemek bence çok sığ bir yaklaşım.

Amerika Açık'ta kadınlarda ve erkeklerde pekçok maçı izledim ama aklımda kalan tek maç İtalyan Roberta Vinci'nin takvim slam yapacak olan Venus Williams'ı büyük bir disiplin, zihinsel dayanıklılık ve iyi oynayarak elediği, hepimizin ağzını açık bıraktığı performansı gösterdiği yarı final maçıydı. Öyle ki Roberta ile Serena 100 kez oynasalar 99'unu Serena kazanır. Talihe bakın ki, o maç Serena için 1988'de Steffi Graf'dan beri kimsenin yapamadığını yapacağı güne denk geldi. Bu kadar tecrübeli ve rakibine göre oldukça üstün bir sporcunun bile ilk seti alıp avantajlı duruma geçmesine rağmen 2. setin ortalarından itibaren yavaş yavaş nasıl çözüldüğünü, daha önce yapmadığı basit hatalardan onlarca yaptığını büyük şaşkınlıkla izledim. Ama Roberta Vinci hem çok çalıştı hem de o kadar sempatikti ki, bir tarihe tanıklık edecektik hissini kaybetmeme rağmen onun adına sevindim.




Final maçı bence önemli bir favori olan Simona Halep'i yenen Flavia Pennetta ile oldu. Flavia istikrarlı, belli kalitedeki ama önemli bir sıçrama yapamamış bir oyuncu. Kategori olarak Pennettta , kafamda Agnieska Radvanska ile aynı yerde duruyordu. Agnieska da çok yetenekli ama kazanması gereken Grand Slam'e henüz ulaşamamış bir oyuncu. İkisini çok benzetiyorum. Final günü Pennetta- Vinci maçı rahat geçti. İki raket birbirlerini çocukluktan beri tanıyorlar ve Davis Kupası takım arkadaşları. Pennetta , Vinci'ye göre daha komplike, vuruşlarda daha teknik bir oyuncu, oyun planı daha temiz. Maç da böyle rahat bir seyir gösterdi ve 2 sette Flavia Pennetta maçı kazanarak 2015 Amerika Açık Tek Kadınlar Şampiyonu oldu. İtalya için büyük bir gurur ve sevinç. Seremoni konuşmalarını hep çok sevmişimdir. Sporcuların kişiliklerini anlamamıza, onları bir nebze daha iyi tanımamıza fırsat verir. Vinci, muzip ve neşeliydi ve Pennetta kazandığı için gerçekten çok mutluydu. Pennetta şaşkın, gururlu ama biraz donuk gelmişti ki bana, sebebini final konuşmasında anladık. Yıllardır sakatlık çekip hemen hemen her sezon tenise devam yada tamam kararı alıp almamaya çalışan sporcu, turnuvaya gelmeden önce emeklilik kararı almış. Belki de o rahatlıkla ve güvenle gerçek performasını yansıtabildi ve her sporcunun hayalindeki kupayı alıp şahane bir şekilde tenise veda etti. Bunan sonraki yaşamında kendisine mutluluklar diliyorum. Belli olmaz belki birkaç sene sonra genç sporculardan birinin koçu olarak karşımıza çıkabilir. Böylece bu yılki Grand Slam sezonu da kadınlarda İtalyan gecesiyle kapanmış oldu.

*Fotoğraflar US Open Tennis Championships FB sayfasından alıntıdır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar