Atletizmin en parlak yıldızı: Usain Bolt

13. Dünya Atletizm Şampiyonası dün yapılan yarışlarla son buldu. Son günde 3 adım atlama, 5000 metre , 4X400 metre yarışlarının yanısıra atletizm seyretmeyenlerin bile favorisi olan 4X100 metre yarışları yapıldı.

Jamaica takımı erkeklerde 4X100'ün kesin galibi. Bu yarış nasıl olacak diye seyrederken , Bolt'un diskalifiyesiyle 100 metre erkeklerin şampiyonu olan Yohan Blake ve Usain Bolt son 2 bayrak taşıyan ve dolayısıyla 200 metreyi koşan son iki atletti. Usain Bolt 37.10' luk yine Jamaica'ya ait olan dünya rekorunu 37.04'e indirdi. Son 50 metrede Bolt tek başına koşuyordu. Harikaydı, çok heyecanlı bir yarış oldu. Amerika takımının bayrak değişimi esnasında düşme sonucu diskalifiye olması çok tatsız oldu. Aynı şekilde 4x100'de Jamaica erkeklerde ne kadar başarılıysa kadınlarda da Amerika takımı o kadar başarılı oldu. Kadınların yarışı da çok heyecan dolu geçti. Bu iki yarışla şampiyona kapanışı yapmış oldu.

Bu şampiyona başında, Usain Bolt 100 metre yarışlarında hatalı çıkış sebebiyle diskalifiye olmuştu. Ekran başında donup kalmıştım ben de. Bütün stat dondu kaldı demek daha doğru olur. Bu 0 tolerans kuralı bu olayla beraber çokça tartışıldı.  Ama atletizm federasyonu bu kuraldan geri dönüş olmayacağı ile ilgili beyanlar vermiş. Ben bu kuralı hiç sevmedim. Çünkü anlık bir refleksle bir sporcunun bütün bir yıllık emeği yok ediliyor böyle olunca. Bence yanlış çünkü atletizmdeki koşu branşı diğer dallarda olduğu gibi sadece sporcular için değil  seyirciler için de yapılıyor. Sporcuya daha 1 hak bile vermeden saniyelik refleksiyle yarışma dışı etmek hem ona hem de seyirciye haksızlık. Çünkü Bolt diskalifiye olmasa uyarı cezası alsa , koşusunda belki bir dünya rekoru daha kıracaktı. Bolt dünyada en çok tanınan sporculardan birisi. Onu seyretmek için dolan stadyumlar var, açılan tv'ler var. Hiç spora ilgi duymayan insanlar var ve sırf Bolt'u merak ettiği için belki atletizme bir şans verecek insanlar var. Bunları da değerlendirerek bazı kararların alınması gerekli diye düşünüyorum.

Usain Bolt'un boyu çoğu koşucuya göre uzun, bu bir dezavantaj sağlıyor mu bilmiyorum. Ama bu şampiyonada öğrendiğim üzere Bolt'da omurga eğriliği hastalığı varmış. Küçüklüğünden beri tedavi görüyor, masaj yaptırmak zorunda kalıyormuş, sırt ağrıları özellikle fazla oluyormuş. Bunu bilmiyordum ve öğrenince Bolt'a olan sevgim, saygım, hayranlığım bir kat daha arttı. Bolt tam bir halk adamı, halkın sevgilisi kıvamında bir sporcu, seyirciyle mutlu olan bir atlet. Seyirciyle kendini motive eden, seyirci için koşan biri. Ben bir efsane olmak istiyorum demişti bir röportajında. Dolayısıyla bütün o yarış öncesi hareketleri, dansı, yarış sonrası statdaki gezileri  hep kendi motivasyonu ve seyirciyle olan bağını canlı tutan hareketler. Bu kadar efsane olmak için çalışan, sakatlık geçiren bir atlet olarak diskalifiye olduğu anda yüzünde gördüğüm acı, hayalkırıklığı beni bir kat daha üzmüştü. Sonraki günler 200 metre yarışlarını çok heyecanla bekledim, nasıl bir tepkisi olacak yarışlardan önce , içine mi kapanacak diye. Gördüğüm şey beni çok mutlu etti, çünkü bu diskalifiyenin kendi motivasyonunu, bu süreçten aldığı keyfi bozmasına izin vermemişti ve her zamanki yarış öncesi mimiklerini ve hareketlerini yapıyordu. Ben ekranda nefesimi tuttum diyebilirim koşu başlarken. Böyle bir atleti seyretmek, onun böyle koştuğu dönemde onu izleyebilmek büyük bir şans ve umuyorum Bolt bu formundayken onu bir stadda canlı canlı seyredebilirim:)

Atletizmde her branşta çok önemli yıldızlar var. Ama bence Bolt, olağanüstü yeteneği, sempatisi, seyirciyle iletişimi, çalışkanlığı, azmi ve koşmaktan aldığı keyfi çok güzel yansıtan biri olarak bu yıldızların bence en parlak olanı:) 

Herkese iyi akşamlar...








Yorumlar

  1. bu haberleri senden almak da çok keyifli :) öyle güzel anlatıyorsun ki kendi spor programını sunacağın günleri hayal ediyorum:)

    YanıtlaSil
  2. o kadar güzel anlatıyorsun ki kendi spor programını sunacağın günü iple çekiyorum:)

    YanıtlaSil
  3. Adsız6.9.11

    10 sn den kısa bir yarış için birçok kişi 30-40 dk tv başından ayrılmıyor ki yarışı kaçırmamak için. Düşünsene bi kalkıp mutfağa gidip gelsen yarış bitmiş...
    Ama bu sefer başlamadan bitti desekte belki de ilahi adalet mi denir yada bir yıldızın küllerinden başka bir yıldız mı doğdu denir.. yada yada yada Black in yıldızının parlaması için başka bir yıldızın geçici de olsa sönmesi ... kısaca KADER diyelim biz yurdum insanı olarak :D

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar