AMERİKA AÇIK 2018: TEK ERKEKLER YARI FİNAL MAÇLARI

Amerika Açık'taki en büyük sürpriz bu turnuvayı 5 defa kazanan Roger Federer'in 4.tur maçını John Millman'a karşı kaybetmesiydi.

Benim Roger Federer sevgim malum. Blogumda Amerika Açık'ta kuralar çekildiği zaman hazırladığım videoda dediğim gibi, Federer çim sezonunun başından beri çok diri, enerjik ve sağlam gözükmüyordu. Servis performansı düşüyor, basit hataları artıyor, özellikle backhand kanadından çok yara alıyordu. Maalesef düşündüğüm gibi oldu ve Federer çeyrek finali göremedi.

Maç sonu basın toplantısında Federer, Arthur Ashe stadında maç içinde havayı hissedemediğini ve ilk defa böyle birşey olduğunu söyledi. Gerçekten de hem hava çok sıcaktı hem de çok ağır nem vardı, şartlar zordu. Ama yine de Federer'in kalitesi ve tecrübesiyle bu maçtan galip ayrılmasını bekliyordum. 

Federer bu maçı 4 sette kaybedince gözler onu yenen ve dünya sıralamasında 55. olan Avustralyalı John Millman üzerine çevrildi. Millman kariyeri boyunca o kadar çok sakatlık yaşamış bir oyuncu ki, bir dönem tenisi bırakmayı düşünmüş hatta bir finans firmasında işe girip çalışmış. İçindeki tenis oynama arzusu ve potansiyelini gerçekleştirme isteği onu bu zor yolda tutmuş. Sakatlıklardan dönüşünde idolüm dediği Federer'i Arthur Ashe stadyumunda yenmek herhalde tüm kariyerinin en parlak anı olmuştur.

Gelelim bu gece Türkiye saatine göre 23.00'de başlayacak olan yarı final maçlarına. İlk maç Dünya 1 numarası Rafa Nadal ile 3 numara Juan Carlos Del Potro arasında. Bu ikili bu yıl 2 defa GS'lerde karşılaştılar ve ikisini de Nadal kazandı.


Rafael Nadal

Bu sefer farklı olur mu? Rafa Nadal gelmiş geçmiş en büyük savaşçı. Onun gibi her puana hayatının son puanıymış gibi vuran yok. Bunu her fırsatta gösteriyor ve tenis seven herkesi hayret ve hayranlık içinde bırakıyor. İki tane zor maçtan geçti. Önce 22 yaşındaki Karen Khachanov karşısında 4 set oynadı, sonra çeyrek finalde 25 yaşındaki Dominic Thiem'i 5 sette geçti. Bu maç gerçek bir tenis şöleniydi, turnuvanın en iyi maçıydı. Dominic Thiem'e ilk sette 6-0 gibi sürreal bir skorla yenilse de maçı hiç bırakmadı ve yarı finale çıktı.


Juan Martin Del Potro

Öte yandan 2009 Amerika Açık şampiyonu Juan Martin Del Potro sakatlıklarla boğuştuktan sonra şu anda ilk defa ağrısız, kendine güveni artmış ve kondisyonu güçlenmiş bir şekilde burada. Burada kazandığı kupaya her gün evinde baktığını ve yenisini kazanmayı çok istediğini söyledi. Taraftarın sevgilisi, kalbini ortaya koyarak oynayan, forehandlari, servisleri,  backhandi kendisi gibi büyük olan bir oyuncu. Fiziksel olarak maçlar içinde Nadal kadar yıpranmadı. Ben Delpo'nun bu yıl şampiyon olmasını çok istiyorum. İnanılmaz bir azim, çok çalışma, çaba ve inanç örneği kendisi. Tenisi bırakma noktasından kariyerinin en yüksek noktasına, Dünya 3 numarasına gelmesi takdire şayan.


Novak Djokovic

Tablonun diğer tarafında , çeyrek finalde John Millman'ı yenen Novak Djokovic yarı finalde Kei Nishikori ile karşılaşacak. 2 kez Amerika Açık şampiyonu Novak Djokovic bu yıl Wimbledon şampiyonluğu sonrası tamamen kendine geldi, özgüveni de yerine oturdu, ağrısı da yok bileğinde/dirseğinde. Son derece güvenli, formda ve moralli. Yarı finale gelirken ilk 2 turda 4 set oynadı, sonrası görece daha kolay geçti. Djokovic aslında sadece yarı finalin değil bence turnuvanın da favorisi.




Kei Nishikori

Japon raket Kei Nishikori de sakatlık sonrası bu sezon form bulmaya çalışıyordu. Bu turnuvada iyi oynadı; Monfils, Schwartzman, Kohlscreiber ve Marin Cilic gibi çok tehlikeli oyuncuları geçerek yarı finale geldi. Novak Djokovic karşısında nasıl bir performans gösterecek göreceğiz.

Kağıt üstünde erkeklerde en akla yakın final Nadal- Djokovic gibi gözükse de ben gönül insanıyım ve Delpo kazansın istediğim için Del Potro - Nishikori diyorum:D






Yorumlar

Popüler Yayınlar