Çin Açık'ta ders gibi bir çeyrek final: Wozniacki vs Pennetta

Çin Açık'ta sona yaklaştıkça maçlar daha heyecanlı olmaya başladı. Bugünkü maç, benim özellikle seyretmek istediğim bir karşılaşmaydı. Çünkü İtalyan Flavia Pennetta'yı bu yıl birkaç turnuvada izledim ve tenisini çok beğeniyorum. Açıkçası Caroline Wozniacki'nin nasıl oynayacağını da merak ediyordum.

Caroline Wozniacki ile Flavia Pennetta daha önce 5 kez karşılaşmışlar ve hepsiden de Wozniacki galip olarak ayrılmış. Bir kere bu çok önemli bir psikolojik baskı her iki tenisçi içinde. Ama özellikle Pennetta için çok stresli bir durum, hiç yenemediğiniz bir rakiple 6. kere karşılaştığınızda, eğer kafanızda rakibi yeneceğinize inanmamışsanız pek şansınız yoktur. Bugün bu psikolojik savaşı da izleme şansım oldu.

Maça gelirsek; Pennetta ilk sete çok tutuk başladı, anlamadığım bir şekilde bir türlü konsatre olup da oyuna giremedi. Wozniacki son derece güvenli bir şekilde rakibine hata yaptırtma ekseninde oyununu oynadı ve kolay bir şekilde ilk set 6-3 Wozniacki'nin oldu.

Pennetta'yı daha önce 3-4 defa seyrettim ve kesinlikle ortalamanın çok üstünde bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Bir kere çok önemli bir özelliği, vuruş zenginliğinin olması. Vuruş çeşitliliği çok, yani yan çizgiye paralel top da atabiliyor, passing shots da, yada kısa loblar da..Bu tarz vuruş çeşitliliği çok olup, bunun zamanlamasını- sıralamasını iyi yapan oyuncular eğer ki formsuzluk-sakatlık gibi bir durumları yoksa muhakkak ilk 5 de yer alır. İlk sette Pennetta'nın çizdiği tablo oldukça vasattı ve beni çok şaşırttı, bir an önce toparlanması gerekiyordu, hem kendi için hem de ekranda heyecanlı ve zevkli bir maç izlemek isteyen biz seyirciler için:)

İkinci sette Pennetta'ya bir tılsım değdi sanki. Artık içinde nasıl bir konuşma geçirdiyse ilk oyundan itibaren bambaşka bir oyun sergilemeye başladı, harika oynadı. Çok derin toplar attı, çok ani ve kritik anlarda kısa loblar attı, Wozniacki'yi kortun her yerine koşturdu, gerçekten rakibini çok fena hırpaladı!! Wozniacki o kadar dengesini kaybetti, o kadar maça giremedi ve Pennetta'nın vuruşlarına çare bulamadı ki, dünya 1 numarası olmasına karşın 2.sette bagel denilen 6-0'ı görmek zorunda kaldı.

3.set başlamadan Wozniacki'nin koçu olan babası yanına geldi ve bir konuşma yaptı kendisiyle. Ancak Wozniacki oldukça dağılmış ve muutsuz görünüyordu. Bu maçtan bağımsız olarak, Wozniacki babası dışında başka bir koçu denemek konusunda da kararsız, kendisini geliştirmek konusunda hem oyun tarzı hem vuruş çeşitliliği açısından bazı sıkıntıları var.

3. sete Pennetta yine çok iyi başladı ve servis kırmayı başardı. Hatta o kadar ki, maç bir ara 4-2 Pennetta lehineydi ve servisi İtalyan raket kullanıyordu. Fakat işte teniste birçok değişken var ve onlardan çok önemli bir tanesi de zihinsel dayanıklılık. Pennetta bu strese pek dayanamadı ve çok kritik anlarda birçok basit hata yaptı, önce kendi servisini kırdırdı sonra Wozniacki'nin servisine engel olamadı. Maç 5-5'e geldi. Stresle baş etmeyi öğrenmek, heyecanını ve korkunu kortta kontrol etmeyi başarmak çok önemli çünkü bunu yapamayınca seni sen yapan vuruşları da servisleri de atamıyorsun ve maçı elinden kaçırıyorsun. Pennetta kendi servisinde öyle çok basit hatalar yaptı ve deyim yerindeyse kendi kendini yok ederek servisini kırdırdı ve Wozniacki 6-5 öne geçti. Bu arada, Wozniacki'nin ne kadar soğukkanlı ve zihinsel olarak ne kadar güçlü olduğunu söylemem lazım. Ayrıca yine çok az basit hatayla oynadı, Pennetta maç boyunca rakibinin 2 katı kadar basit hata yaptı ama onun artısı yaptığı çeşitli ve başarılı vuruşlardı ve oyunları iyi kurgulamasıydı, Wozniacki bu açıdan rakibine çare bulamadı. Wozniacki'nin servisini bu kez de Pennetta kırınca maç tiebreak e uzadı. Tiebreak da Pennetta çok iyi bir iş çıkardı ve son puanı da çok klas bir lobla alarak tiebreak i 7-2, maçı da 3-6, 6-0 ve 7-6'lık setlerle kazanmış oldu.

Bu sonuç iki tenisçi içinde çok önemli çünkü Pennetta artık Wozniacki'yi yenebileceğini biliyor. Wozniacki ise karşısında zengin bir içerikle oynayan ve stresini bastırabilen bir oyuncu geldiğinde istikarlı oyununun ve soğukkanlığının kendisine yetmediğini gördü. Yapacağı en akıllıca şey bundan sonrası için tenisten gelmiş bir profesyonel koçla çalışmaya başlaması olur bence. Pennetta ise yarı finale çıktı. Rakibi, şakası olmayan bir oyuncu olan Radwanska ama Pennetta bence bu turnuvayı kazanabilecek kapasiteye kesinlikle sahip. Bakalım önümüzdeki maçlarda neler olacak, görüşmek üzere...