Wta Championships İstanbul izlenimlerim

                   

İstanbul’da 25-30 Ekim tarihleri arasında yapılan Wta Sezon Sonu Şampiyonası ikinci gününde Sinan Erdem’de oynanan 3 maçı da yerinde izledim. Dördüncü gün maçları da şu esnalarda oynanıyor. Artık turnuvada en heyecanlı son üç güne girilecek. İzlediğim maçlardan kısaca bahsedeceğim ama bugün daha çok turnuva ve organizasyonla ilgili izlenimlerinden bahsetmek istiyorum.

Wta sezon sonu şampiyonası, tenis dünyası açısından çok önemli ve prestijli bir turnuva. Turnuvanın ülkemiz açısından kötü bir döneme denk gelmesi de bence biraz şanssızlık oldu. Biraz Sinan Erdem’den bahsetmem gerekirse, organizasyon gayet iyi şekilde kurgulanmış, maçların başlama saatleri, maç araları gayet olması gerektiği gibi. Şimdi ilk defa böyle ciddi bir turnuvaya ev sahipliği yaptığımız için, ülkemizde de tenis geleneği olmadığından seyircilerden kaynaklanan bazı ufak tefek sıkıntılar fark ettim. Öncelikle oyunlar esnasında çok konuşma oluyor, yani korttan ne kadar duyulur bilemiyorum ama ben mesela arka sıradaki insanların konuşmalarından çok yoruldum. İkinci olarak, seyircinin oyun devam ederken pozisyonlara erken reaksiyon göstermesi de oyuncuların dikkatini dağıtan bir durum. Bir iki pozisyonda özellikle Stosur- Azarenka maçında erken reaksiyonla puan tamamlanmadan alkışlar koptu. Bunlar tabiî ki kötü niyetle yapılan şeyler değil ve maç seyrettikçe oturacak bazı alışkanlıklar. Ancak bir şey var ki seyirci açısından çok rahatsız olduğum, o da pek çok kere flaşsız çekim yapılsın denmesine rağmen flaşlı çekimlerin sonunun gelmemesi. Ben ve eşim de pek çok fotoğraf çektik, birsürü seyirci de çekti ama flaşsız çekim yaptık. Niye bu kadar zor bu flaşı kapamak, anlayamadım. Onun dışında kapıda fazla detaycı bir arama var, çantadaki gofretten ,cüzdandaki bozuk paraya, parfüme kadar çoğu insanın bir sürü eşyası alındı. Hani belki basketbol maçlarında taraftarın sahaya bozuk para atmasından tereddüt edilebilir ama konu tenis olunca bu tarz bir yaklaşım bana biraz garip geldi.

Bu detaylar dışında bence oldukça başarılı bir organizasyon. Özellikle seyircinin her gün maça ilgisi çok büyük, bu çok önemli ve çok sevindirici bir durum. Her gün neredeyse 10.000 kişi barajını aşan bir seyirci var ve bu hem oyuncuları pozitif anlamda etkiliyor hem de bizim ev sahipliğimiz açısından çok olumlu.

 Maçlar, bütün oyuncuların dünyanın en iyi oyuncuları olması sebebiyle gayet keyifli ve kaliteli geçiyor, yüksek düzey bir tenis seyretme şansımız oluyor her gün. 4. günde artık grupların durumları belli oluyor. Bugünkü ilk maçta Sam Stosur – Li Na ile karşılaşıyor. Stosur çok iyi başladı maça ve aynı hızda devam ediyor. Li Na , Sharapova maçında oldukça iyi bir oyun oynamıştı ama aslında o da Roland Garros sonrası performans düşüklüğü yaşıyor. Sam Stosur’un güçlü fiziği, iyi servisleri ve formu bu maçı muhtelemen ona getirecek. İlk seti de 6-1 aldı. İkinci set oynanıyor. Bakalım nasıl sonuçlanacak.

Bu arada turnuva için önemli bir başlık Maris Sharapova’nın ikinci yenilgisinden sonra ayağındaki sakatlık sebebiyle turnuvadan çekilmesi oldu. Oyuncular kendilerini iyi hissetmiyorlarsa özellikle sakatlıklar konusunda kendilerini zorlamak istemiyorlar. Onun yerine gruptaki son maçı Fransız Marion Bartoli oynayacak. Bartoli hakkındaki fikirlerimi biliyorsunuz zaten. Bir başka tenisçi Vera Zvonareva çok formda, fırtına gibi oynuyor deyim yerindeyse. Gerçi dün akşamki maçlarda Radwanska’ya kaybetse de bence gene de şansı var. Yine Azarenka bence çok iyi bir ritm tutturdu. Sam Stosur keza eğer günündeyse kaybetmiyor, Kvitova’da iyi gidiyor. Ancak aynı şeyleri Li Na, Wozniacki ve Sharapova için söylemek zor.

Turnuvanın ikinci gününden eşimin çektiği çok güzel birkaç kareyi de buradan paylaşıyorum. Stosur- Li Na maçında seyirci olarak maalesef beklediğimiz heyecanı ve çekişmeyi bulamadık, tek taraflı bir oyun oldu. Stosur, maçı 6-1 ve 6-0'lık setlerle çok rahat kazandı. Beyaz grupta, Azarenka'nın ardından Stosur'da bu gruptan ikinci olarak çıkmış oldu. Bu akşam seyrettiğim maçlardan birini daha detaylı paylaşacağım. O zamana kadar görüşmek üzere.